Hani bazı yerler vardır gördüğünüz anda sizi içine çeken, sanki daha önce orada yaşamış gibi, sanki oranın halkı gibi hissettiğiniz. İşte o anlardan birinde, Lazio Bölgesi’nde yer alan Nemi Köyü’ndeyim. Roma’nın 30 kilometre dışında adını aldığı Nemi Gölü’nün yanında yükselen bir tepenin üzerinde kurulmuş olan harika bir yer.
Köyden göle inen patika yollar ve basamaklar var. Her yerde pembe ve lila tonlarının hakim olduğunu görüyorum; dağ çilekleriyle özdeşleşmiş bu köy çilek marmelatı, reçeli, likörü, sabunu, kolonyası, turtaları, dondurmaları ile ünlü.
Gördüğüm her kafede restoranlarda oturmak istiyorum.
Nemi’nin Çanakkale’ye bağlı İntepe ile kardeş belediye ilan edilmiş olduğu bilgisini alıyorum. Ancak Nemi’den ayrıldıktan sonra instagramda paylaştığım köy fotoğraflarıma Bozcaada’dan gelen bir yorumda İntepe belediyenin kaldırılması ile Nemi’ye Bozcaada’nın önerildiğini, Mayıs ayında köyden bir gurup heyetin Bozcaada’ya gelerek burayı kardeş belediye olarak kabul edişlerini öğrendiğimde Nemi’yi neden çok sevdiğimi; beni neden içine aldığını daha net anlıyorum. (Bozcaada’nın benim hayatımda çok önemli bir yeri vardır.)
Tepeden baktığımda büyüleyici bir göl manzarası var. Meydanlara çıkan daracık sokaklarında geziyorum, balkonlardaki çiçekler, tarihi binaların altında bulunan süslü dükkanlar öylesine güzel ki yerinde görmenizi tavsiye ediyorum.
Da Spartaco al Grottino isimli kafede gördüğüm dağ çilekli turtaların tadına bakmak istiyorum. Yol arkadaşım Kübra ile bu şirin kafenin bahçesinde oturuyoruz; önce çilekli turtaları yiyoruz, sonrasında burada Türk kahvesinin olduğunu öğreniyorum ve hemen sipariş ediyorum. Türk kahvesi süt eşliğinde sunuluyor, bizim tam köpüklü kahvemize benzemese de Türk kahvesi tadını almanın mutluluğunu yaşıyorum.
Kafenin içerisinde birçok ürün satılıyor ve Kapadokya’dakiler gibi şirin bir mağara restoran yer alıyor. Köyde bir çok su içebileceğiniz çeşme var, hafif sodalı olan suyun tadına bakıyorum. Nemi’de çok fazla Türk turistle karşılaşmamın sebebi tur şirketlerinin buraya özel tur düzenlemelerinden olsa gerek, dükkanlarda Türkçe ürün bilgileri, Restoranlarda Türkçe menüler mevcut.
Lavanta ile ilgili ürün almak isterseniz çok şirin bir dükkan olan L’angolo Viola’ya uğrayın. Burada harika ürünler var, alışveriş yaptıktan sonra mağazanın kapısında bulunan süslü bisiklet önünde poz veriyorum.
De Sanctıs Store’dan çilek reçeli, likörü almalısınız; Castelli isimli dükkanda ise domuz ürünleri satılıyor.
Köyün her yerinde çilek figürü kullanılmış, yerel dükkanlarda Porcini mantarının, pesto, enginar, acılı domates soslarının tadına baktıktan sonra enginar ve pesto tatlarını severek alıyorum. Küçük kavanozlarda 5-10€ arasında satılıyor. Birçok dükkanda satılan taze dağ meyvelerini de tatmanızı öneririm.
Tarihi dokusu ve harika bir tabiatın birleşimi, sıcak kanlı insanların yaşadığı bu minik köyden hiç ayrılmak istemedim.
Nemi’ye gidiş…
Nemi Köyü’ne Prontotour ile geldim. Siz bir tur organizasyonu ile gitmiyorsanız, birkaç aktarma ile gidebilirsiniz. Roma metrosu Anagnina A hattı durağından Genzano di Roma otobüsü ile Genzano’ya gelip burada merkezdeki meydandan Nemi’ye Cotral Bus otobüsle gidebilirsiniz. Saatleri için http://www.cotralspa.it/Orari.aspx bakmadan gitmeyin. Roma’dan araba yada motor kiralayarak gitmenizi öneririm.
4 Yorum
Kalemine sağlık. Gezmiş kadar oluyor insan,sayenizde. Umarım Nemi’deki esnafta Bozcaada dakiler kadar acımasız değildir.
Bu küçük bir köy turizm açısından kendini çok geliştirmiş, fiyatlar gayet uygundu, umarım böyle devam eder…
Elinize Sağlık. Gerçekten çok bilgilendirici ve güzel bir yazı olmuş. Keyifle okudum
teşekkür ederim.